Uzay Maceramız Daha Yeni Başladı
4Eylül2020

Uzay Maceramız Daha Yeni Başladı

1 dk Okuma Süresi

Yuri Gagarin’in Dünya yörüngesinde dolaşarak uzaya çıkan ilk insan olduğu günden beri çok yol kat ettik. Ay’a gittik, uluslararası bir uzay istasyonu inşa ettik, güneş sisteminin en uzak köşelerine uydular gönderdik ve gözümüzü Mars’a diktik: Yakın gelecekte, kızıl gezegene de insanlı bir uçuş düzenlenmesi planlanıyor. Bu zaferlerin hepsi büyük meydan okumalar gerektirdi ve bundan sonra da gerektirmeye devam edecek. Bir uzay yürüyüşü yapmak halen büyük bir sorun: Vakum koşullarına sadece birkaç saatliğine çıkan astronotlar attıkları her adımı dikkatli bir şekilde planlamak zorunda. Aylarca sürecek uzay seyahatleri ise halen bir problem: Mürettebatın hayatta kalması için gerekli olan pek çok kaynak var ve yolculuk ne kadar uzun olursa bu kaynaklara o kadar fazla ihtiyaç duyuluyor.


AB tarafından finanse edilen TIME SCALE veya EDEN ISS gibi “Horizon 2020” projeleri, bu sorunları çözmeye odaklanmış durumda. EDEN ISS projesi, Antarktika’daki bir serada dikey ve topraksız çiftçilik teknikleri geliştiriyor ve şimdiden sadece 12.5 metrekarelik bir alanda 268 kilogramlık gıda üretmeyi başardı. Bu konsept, ilk kez Falcon 9 roketinin içine yerleştirilecek bir serada kullanılacak ve mürettebatın taze gıda ihtiyacını karşılayacak. TIME SCALE projesi ise EMCS olarak bilinen Avrupa Modüler Tarım tekniklerinin dışarıya kapalı üslerde uygulanabilmesini sağlıyor. Hepsi bu kadar değil: BIOWYSE projesiyle içme suyunu sterilize edebiliyor, REGOLIGHT projesiyle de üç boyutlu yazıcılarla uzay üslerini nasıl inşa edebileceğimizi araştırıyoruz. Kısacası, uzaya açılmaya ve diğer gezegenlerde yaşamaya hiç olmadığı kadar hazırız ve attığımız her adımda, evrene meydan okuyoruz. Cesaret, umut ve her türlü zorluğu yenmeye adanmış sarsılmaz bir irade: İnsanoğlunun uzay macerası, bu üç prensip doğrultusunda şekilleniyor.


Yeni Space Serisi Welder Saatleri İle Tanışın

Welder saatlerinin yeni “Space” koleksiyonunu da bu prensipler doğrultusunda tasarladık. Alüminyum kayışlara sahip olan Space koleksiyonu, her şeyden önce inanılmayacak kadar hafif. Mühendislerimizin geliştirdiği yeni imalat teknikleri ve kullanılan özel materyaller, Space serisi saatlerin bileğinizde hissetmekte zorlanacağınız kadar hafif olmasını sağladı. Diğer bir deyişle, günün birinde çok sıkı ağırlık limitlerine tabi olan bir uzay yolculuğuna çıkarsanız, Welder Space saatinizi hiç çekinmeden yanınıza alabilirsiniz. Hafiflik, yeni Space serisinin sahip olduğu tek özellik değil: Canlı renklerin kullanıldığı bu koleksiyon, ilhamını insanoğlunun uzay macerasından alıyor ve çok çarpıcı tasarımlar sunuyor. Bakla kayış stilinin kullanıldığı saatler, girdiğiniz her ortamda dikkatleri üzerinize çekmenizi sağlayacak kadar özel. Welder Space serisi, önce hayata meydan okumanızı sağlayarak insanoğlunun uzay macerasında üzerinde düşeni yapıyor: Cesaret gerektiren bir yaşam tarzına önce Dünya’da başlamanız ve bunun için de size hayatınızın her anında eşlik edip güven verecek aksesuarlar kullanmanız gerekiyor. Welder Space saatleri, bunu ve çok daha fazlasını elde etmenizi sağlıyor: Günün birinde uzaya götürebileceğiniz bir saat arıyorsanız, mühendislerimiz ve tasarımcılarımız onu çoktan geliştirdi. Üstelik “ikinci zaman göstergesi” özelliğiyle hem Dünya, hem Mars saatini aynı anda görebilirsiniz!


Saatlerimizde “since 2075” sloganını kullandığımızı biliyorsunuz. Welder olarak, bu tarihten çok daha önce insanoğlunun uzay macerasında bir sonraki adımını atacağına inanıyoruz. Takvimler 2075’i gösterdiğindeyse, en az bir gezegende üssümüz olacağına eminiz. Emin olduğumuz diğer bir şey de, o üsteki en az bir kişinin Welder saati kullanacağı: Geleceğe hazırız ve hayata meydan okumanızı sağlayan tasarımlarımızla sizin de hazır olmanızı sağlıyoruz. Yeni Space koleksiyonumuza dünya çapındaki binlerce mağazamızda veya web sitemizde göz atıp, hemen şimdi sipariş verebilirsiniz.